EngelsizlerHaber
2021-01-31 18:58:07

HERGÜN 3 ARALIK’MIŞ GİBİ 3. Bölüm

Tülin EROL

31 Ocak 2021, 18:58

HERGÜN 3 ARALIK’MIŞ GİBİ 3. Bölüm

*Önemli,acı gerçeklerden biri olan, çok eski yıllara ait engelli nüfusu verilerinin kullanılmasının geçersizliği konusunda bu verileri acilen güncelleştirecek bir çalışma ne zamana planlanıyor? Böylece her engelliye sosyal devletin maddi, manevi, sosyal açıdan, ruh ve beden sağlığı yönünden hizmet ulaştırabilmesi imkanının olduğu bilinmiyor mu?

*Haydi Pandemi dönemiydi, bu 2020’de yapılamazdı diyelim. Peki geçmişte bunun yapılması için bir plan oluşturulmuş muydu ya da önümüzdeki beş yıl içinde yapılmasına dair bir hedef var mı?

*İl Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonları taraf olmadan, objektif bir tavırla siyasi idare karşısında pasif kalmadan, tüm engel gruplarını temsil edecek şekilde sivil toplum örgütü temsilcilerinin bulunacağı, düzenli ve etkin bir denetleme, izleme ve adaletli cezai yaptırımlarla kamu ve özel alanlarda çalışma yapıp, görevini ifa ettiler mi?

*2020 Erişilebilirlik Yılın’da tüm engelli STK’ları engelliye sadaka verilecek ve yardıma muhtaçlık anlayışını değiştirecek şekilde, her bağış beyanında bunun aslında ve öncelikle “sosyal devletin görevi” olduğunu vurgulayarak faaliyet yaptı mı? Devletin yetişemediği yerde tabiiki bu destekler verilecek ancak bunun öncelikli olarak sosyal devletin görevi olduğu vurgulanıp, engelli ve engelsiz bireylerin zihnine bu oturtuldu mu?

*Az sayıda da olsa “pahalı, kaliteli, sağlam, uzun ömürlü olan engelli destek-yardımcı cihaz ve araçları”nın yerine bolca “adi, ucuz, kalitesiz, kısa ömürlü, engelliyi daha da sakatlayabilecek, şimdilik iş görsün bakışlı bolca cihaz, engelli araçları dağıtılıp; bir kısım dernek yöneticileri de bu sırada gururla, bol gülücüklü, boy boy poz vermedi mi? Bu sırada sadece bağışlanan araç gösterilmeyip, bağışçı ve bağışı alıcı engelliler fotoğraflanarak ya da bağışçının adı verilerek, kültürümüzün “sağ elin verdiğini, sol elin bilmemesi geleneği” yozlaştırılmadı mı?

*Bir kısım yönetici rant,statü, siyasi beklentiyle faaliyetlerinde engelliyi kullanmaktan vazgeçti mi?

*Engelli bireyin geliri, insan onuruna yakışacak asgari düzeyde ve bireyin hak öznesi olacağı yani, ”hane geliri” hesaba katılmadan “bireyin geliri” odaklı gelir desteği olarak engelli maaşı, bakım aylığı bağlanması şeklinde 2222 ve 2828 sayılı yasalarda düzenleme yapıldı mı?

* Her kurumdan ayrı ayrı istenen engelli raporu yenileme çilesi bitti mi?

*STK’ların çoğu tabela derneği olmayı bırakıp engelli hakları adına hak savunuculuğu yaptı mı?

*Birçok dernek birbirinin kuyusunu kazmayı bırakıp,bir araya gelip daha güçlü gruplar halinde engelli hareketine modern bakış açısıyla, hak temelli, aktif, proje dayanaklı ve siyasi erk üzerinde sivil toplum baskısı yapabilecek şekilde kaç çalışma yaptı?

*Engelliyi eğitime erişebilen, üreten, meslek sahibi olmuş, istihdam edilen vatandaş haline getirecek kaç tane girişimde bulunuldu?

*Engelli istihdam kotalarında bir artış sağlanması adına kaç dernek çalışma yaptı? Yıl içinde oluşturulan çok katılımlı platformun istekleri halen gerçekleşebildi mi?

*Kamusal Alanda Bağımsız Yaşam Hakkı’na dair vurgu yeterince yapılabiliyor mu? Bununla ilgili olarak kişisel asistan desteği, erişilebilir çevresel şartlar sağlanıp, engellinin kendine özgüvenini artıran çalışmalar yapılıyor mu?

*Engelli ya da yaşlı bireye sürekli olarak evde bakıp ilgilenen, çalışamayan yakınlarının ruh ve beden sağlığını, sosyal yaşamını, kendisinin de bu yüzden engellendiği adeta hapis hayatını iyileştirici psikososyal destekler yaygın olarak verilebiliyor mu?

*Okullara ulaşım şartları sağlanıp, okul binalarındaki mimari, fiziki engeller her yerde kalktı mı?

*Her engelli öğrenciye uyumlu ders araç ve gereçleri sağlanıyor mu?

*Özel eğitim öğretmenlerinin sayılarının yetersizliği nedeniyle bu branşta eğitim alıp öğretmen olmayı teşvik edici düzenlemeler yapılıyor ve mevcut öğretmenler istihdam ediliyor mu?

*Eğitim sürecinde engelsiz çocuklar haftada 30 saat ders alırken, yaşıtı engelli ve otizmli öğrencilere haftada birkaç saat rehabilitasyon ağırlıklı eğitim verilmiyor mu? Engelli çocuğun algısı ve becerisine göre kişiye uygun eğitim programları yapılarak eğitim veriliyor mu?

*Her engelli ailesine engelli bireyin ve kendilerinin yaşama adaptasyonunu sağlayan, kolaylaştıran uzman desteği ve eğitimler verildi mi?

*Engelliler her yerde spor, kültür, sanat faaliyetleriyle uğraşabiliyor, teşvik ediliyor veya bunları izlemeye gidebilip sosyalleşebiliyor mu? Kendine acıyarak, güvensiz ve tembel, üretimden uzak bir kişilikten kurtulamayanlara psikolojik destek sağlanıyor mu?

*SMA’lı çocuklar tedaviye, ilaca erişebiliyor mu? Nadir hastalıklar konusunda projeler oluşturuldu mu?

*İşitme engelli çocukların Koklear-İmplant ameliyatları yapılabiliyor mu?

*Engelli çocuğuna baktığı için çalışamayan, 3 çocuklu, yalnız annenin evinin elektriği faturasını ödeyemediği için elektriği neden kesiliyor? Nefesini oksijen cihazıyla alan, yalnız, yaşlı kadının faturasını ödeyemediği suyunun kesilmesi sonucu cihazın çalışamayıp nefessiz kalmasını nasıl açıklayabiliriz? Muhtarlar,sosyal devlet, dernekler neden bu durumlara önceden hakim olamıyor?

*Toplumun engelliliği aşağılayıcı, ayrıştırıcı algısını pekiştiren deyimler, kelimeler, hitaplar konusunda halkın farkındalığı adına bilgilendirici bir çalışma, kamu spotu vs. yapıldı mı?

*Çalışabileceği halde engelli maaşı aldığı için çalışmayan, özgüvensiz, tembel, gelecekteki yaşamının refahını düşünmeyen engelliler neden çalışmaya teşvik edilmiyor?

*Bir de engelli kotasını doldurmak için engelli çalışanına “işe gelip bana erişilebilirlik adına ek düzenleme masrafı yaptırma, evde kal, maaşını al“ diyen işverenler neden denetlenmiyor?

*Devlette ve özel sektörde boş olan engelli personel açığı bunca engelli işsize rağmen kapatılmıyor?

*Toplumda sosyal barış sağlanıp, engellileri ötekileştiren, dışlayan, ayrımcı düzenin gelecek yılın 3 Aralık’ına kadar ne kadarını köklü şekilde olumlu yönde değiştirebileceğiz?

*2020 pandemisinin tüm bu sorunları daha da arttırdığını herkesin bildiği malum olduğundan bu konuda özel saptamalara girmek istemediğimi belirteyim. Zira bu başlı başına değerlendirilecek bir konu.

Say say bitmiyor değil mi? Kimbilir sizler ne çok şeyi eksik bulup, eklemek istiyorsunuz?

İşte yıl içinde hergün 3 Aralık’mış gibi bilincimiz taze tutulursa, bunların çoğunda gelişme, iyileşme sağlanır. Yoksa bu kafayla gidersek temenniler de bitmez, yaşanan acılar da ve tıpkı geçmişte olduğu gibi nice 3 Aralık’lar aynı sahte ve yüzeysel törenlerle, insanlar uyutularak yaşanır öyle değil mi?

Sevgili okurlarım,yazım tüm okuyucularda bir parça farkındalık sağlamıştır ümidiyle, mümkün olduğunca engellenmediğiniz bir 2021 ve yaşam diliyorum.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.