Muş’lu Beethoven "kusursuz kulak" Bager
Önceki yazımda henüz 7 yaşında olan Muş’lu Bager Çalışcı’nın hikayesini yazmaya karar verdiğimi, ancak Bager’e geçmeden önce, hikasiyle dünyaya örnek olmuş eşsiz bir sanatçı olan Beethoven’in hikayesiyle başlamak istediğimi yazmıştım.
Belkide Beethoven’un gibi bir markanın hikayesi daha iyi bilinirse bizim ‘yerli Muşlu Beethoven’in kıymeti daha bir öne çıkar diye düşünmüştüm.
Gerçektende, o yazımdan sonra Beethoven’in hikayesini okuyan takipçilerim, Bager’in hikayesini daha bir merak ettiklerini belirttiler.
İşte bizim Bager’in hikayesi;
Muş’ta fakir bir ailenin görme engelli bir çocuğu olarak dünyaya geldi Bager. Doğunun kalabalık ailelerinden birinin içinde görme engelli olduğu bile farkedilmedi uzun süre. Taki 2 aylık oluncaya kadar.
Küçük yaştan itibaren müziğe karşı bir farklılığı olduğu çok belliydi. Bu farklılığı, müziğe ilgisini ilk keşfeden babası Mehmet Çalışcı oldu. Ve oğlunu bir müzik kursuna kaydettirdi.
Ama asıl onun yeteneklerini keşfeden ve ortaya çıkartan ise, kendisi gibi görme engelli Yarpuzlu Köyü İlkokulu'nda müzik öğretmeni olan Caner Keser oldu.
Caner hoca, Bager’in absolut (kusursuz) kulağa sahip olduğunu farketti. Ve bu yeteneğin çok az insanda olabildiğini gördü. Piyano başında onun çok özel bir yetenek olduğunu farketti. Algılama, kavrama ve zihinsel hakimiyeti oldukça fazlaydı. Bager, doğadaki bütün sesleri tüm çıplaklığıyla duyabiliyor. Ve duyduğu bu sesleri notaya dönüştürebiliyordu. Bu çok çok olağan üstü bir durumdu hocası için.
İşte müzik dünyasında buna “kusursuz kulak” deniliyor. Ve hocası sonrasında Bager’le ilgili şöyle bir kariyer planlaması işaret etmişti;
“Eğitimini doğru zamanda doğru insanlarla yapabilirse Türkiye’de ve dünya çapında başarılı bir müzisyen olabilir. Bager’in müzikle ilgili metaryellere ihtiyacı var.Bunlardan en önemlisi kulağını geliştirecek ve yeteneğini ortaya çıkartacak bir piyano. Ayrıca görme engelliler alfabesini öğrenmesi gerekiyor. Bager, imkan verilirse dünya çağında bir müzisyen olabilir."
İşte bu azim ve hedefle yola çıkan Bager Çalışcı, Caner Keser'in de yardımıyla piyano çalmayı öğrendi. Piyanodaki başarısını tüm Muş’un da duymasını isteyen Caner hoca kent merkezine 55 kilometre uzaklıkta bulunan Ağartı Köyü İlkokulu'ndaki öğretmenlerle birlikte, Bager Çalışcı'nın köydeki öğrencilere piyano konseri vermesi için ortam hazırladı. Köy okulunda okuyan ve hayatında daha önce piyano görmemiş öğrenciler ile köy meydanında bir araya gelen Bager, Beethoven'ın 'Yalnızlık Senfonisi' ile 'Ay Işığı Sonatı'nı, Yann Tiersen'nin eserini ve güncel şarkıları çaldı.
İşte ne olduysa bu konserden sonra oldu.
Bu köy meydanında başlayan hikaye ulusal basında büyük puntolarla haber oldu. Bager’in yeteneği ve ünü önce Türkiye sonrada dünyada müzik duayenlerinin gündemi oldu.
Bundan sonrasını babası Mehmet’den dinleyelim;
“Oğlumun müziğe olan ilgisi rahatlıkla farkediliyordu. En azından ben rahatlıkla farketmiştim. Bu ilgi, sevgi ve müzikle bütünleştiğinde rahatlaması elbette gözümüzden kaçmadı ama absolut olduğunu sanat merkezinde öğrendik. “ diyor ve şöyle devam ediyor baba Mehmet Çalışcı "Bager'in hayalleri vardı. İlk hayali köy çocuklarına konser vermekti ve o hayalini gerçekleştirdik. İkinci hayali Fazıl Say ile tanışmaktı"
"ÖĞRETMEN OLARAK GURURLANDIM"
Bager'in kendisi gibi görme engelli olan müzik öğretmeni Caner Keser de "Bager ile en son yaptığımız çalışmaların meyvesi olarak birinci haberin medyada yayınlanmasından sonra çok güzel dönüşler aldık. Bu durum bizleri çok mutlu etti. Türkiye halkı, Bager'e sahip çıktı, evladını bırakmadığını ve elinden tutacağını gösterdi. Sayın Fazıl Say hocamız, bizim çalışmalarımız ile haberimizi kendi sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı. Bu hem beni bir öğretmen olarak çok çok gururlandırdı hem de Bager ve ailesini çok mutlu etti. Biz aslında daha yeni yola başladığımızı, daha yeni yolun en başında olduğumuzu ve müzik otoritelerin Bager ile bizlere kayıtsız kalmayacağını düşünüyorum, umut ediyorum. Emeği geçen, el uzatan herkese çok teşekkür ediyorum" dedi.
Önümüzdeki yıllarda küçük Bager ne olur, bu yeteneğiyle müzik alanında ne kadar yol alır bilemeyiz ama, anlayışlı ve geniş görüşlü bir baba ve onu farkeden, elinden tutan, onu yönlendiren bir eğitimci sayesinde doğru kulvarda ilerlemeye başladığı muhakkak.
Muştan çıkıp dünyada piyano konusunda son derece yetenekli bir engelli gencimizi görmek gerçekten hem bizi fazlasıyla sevindirip gururlandırıyor, hem de aynı durumda olan milyonlarca engelli bireye ve ailesine örnek teşkil ediyor.
Yolun açık olsun Bager,
Yolun açık olsun Muş’lu Beethoven
Gerçekten etkileyici bir hayat hikayesi..