Doktorlar 7 yıldan fazla yaşamaz diyordu

Doktorlar 7 yıldan fazla yaşamaz diyordu... Bu çocuk uzaydan gelmedi

Down sendromlular birbirlerine akrabaymışçasına benzemesine rağmen Can’ın femur kemik ölçüleri, baş çevresi normal olduğu için ultrasonda da bulgu vermedi. Hatice Ayan, oğlunun Down sendromlu olduğunu doğumdan 24 gün sonra öğrendiğinde; önce reddetme, sonra isyan, tanrı ile hesaplaşma, neden ben ile dolu 6 aylık yas döneminin ardından durumu kabullendi. İlk 3 yıl kalbindeki sorunlarla uğraştıkları Can, 1,5 yaşında anjiyo, 2,5 yaşında açık kalp ameliyatından sonra sihirli değnek değmiş gibi daha sağlıklı, çok hareketli, daha sosyal, daha mutlu çocuğa dönüştü. Halbuki ömrünün en fazla 7 yıl olduğunu söyleyen pek çok doktor bebeğin ameliyatını üstlenmeyi reddetmiş, ölüme terk etmelerini öneren dahi olmuştu.

Doktorlar 7 yıldan fazla yaşamaz diyordu... Bu çocuk uzaydan gelmedi - Resim : 1

Down sendromluların dünyadaki tüm sevgileri içine alacak kadar büyük kalbine sahip Can da kendi kaderini paylaşan çocuklar gibi eğitimde “Çocuğumuz olumsuz etkilenir” diyen veli engeline takıldı. Annesinin öğretmenlik yaptığı okulda dahi okumasına izin verilmedi. Bu çocukların sevgi ve eğitim ile her şeyi yapabileceklerine inanan Hatice Ayan, evladını, kalp ameliyatı geçirmiş olmasına rağmen 4 stil yüzebilen ilk ve tek sporcu, madalya sahibi atlet, dünyada ilk profesyonel fotoğraf sanatçısı olan 3 Down sendromludan biri yaptı. Filmde Haldun Dormen ile başrol paylaşan, ünlü bir markanın kataloğunda yer alan, basketbol oynayan, bugünlerde jimnastikte de iddialı olan Can’ın annesi, Ulusal Down Sendromu Derneği Başkan Yardımcısı Hatice Ayan ile zorlu yolculuklarını ve Can’ın başarılarını konuştuk.

Eğitimde ‘’diğer veliler’’ engeline karşı ne yaptınız?

Can’ın engeller yüzünden doğru dürüst okulu olmadı. Benim çalıştığım okullarda bile kaynaştırma sınıflarında okutamadık.

Okula almayalım, mahallemize almayalım, otobüse almayalım, bu çocuklar nerede yaşayacak?Uzaydan gelmediler. Kimse de bunu istemedi ki? Bu benim hamileliğimde yaptığım bir yanlışımdan dolayı olmadı. O zaman vicdan azabı çekersin neden yaptım diye. Ben oğlumun bu acıları çekmesini ister miyim?

Benim öğretmen arkadaşlarım kabul etmedi. Can’ı istememeleri, velilerin müdüre şikâyet etmesi, canımızı çok yaktı. Emeklilik istedim. Bornova’ya taşındık. Orada ilkokul bitirdi. Ortaokulda aynı sıkıntılar başlayınca, okula göndermedim. Eğitimini evde tamamlattım özel eğitim öğretmeninin desteği ile.

Sonra hafif zihinsel engellilerin okuduğu ortaokula gitti. Liseyi de bitirdi. Lise birinci sınıftan sonra dayısının işyerinde bir gün okul, 4 gün staj olmak üzere 2 yıl staj yaptı. Okul bittikten sonra 5 yıl çalıştı. İşe çok severek gitti.

Evet. Ablası da yüzücü, Can da öğrensin, negatif enerjisini alır dedik. Yapamaz algısı var ya. Ege Üniversitesi’nde yüzmeye başladı, 2 ay dalga geçti antrenör, ‘’Zaten engelli, siz hayallerinizi gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz’’ dedi bize. Hemen değiştirdik.

Personel çok sevmişti Can’ı, başka antrenör buldular. 16 yaşına geldiğinde, 16 tane madalyası vardı.

Doktorlar 7 yıldan fazla yaşamaz diyordu... Bu çocuk uzaydan gelmedi - Resim : 2

Görsel öğrenme Down sendromlularda çok güçlü. Can kelebek yüzmeyi, yan kulvarda kelebek yüzen birini taklit ederek kendi kendine öğrendi. Tabii sonra antrenörü kurallarıyla öğretti. Şimdi, 4 stil yüzüyor. Açık kalp ameliyatı geçirmiş, profesyonel yüzme sporu yapan ve 4 stil yüzebilen tek sporcuydu.

Spor hekimi, ‘’Bugüne kadar gördüğün en iyi kas dokusuna sahip Down sendromlu’’ dedi. Çift antrenman yapabileceğini söyledi, bir antrenmanı kendi grubu, diğer antrenmanı normal çocuklarla yapmasını önerdi. Ege Üniversitesi Kulüp yönetimi hayır dedi diğer velilerin bakışı yüzünden.

Antrenörü Altay’a geçince, Can da Altay’a geçti. Diğer çocuklarla antrenman yapıyordu, gelecek vadeden sporcuydu, ama bağırsaklarındaki sıkıntı yüzünden yüzmeyi bırakmak zorunda kaldı.

Doktorlar 7 yıldan fazla yaşamaz diyordu... Bu çocuk uzaydan gelmedi - Resim : 3

Fotoğraf sevgisi nasıl başladı?

Evde ablasının fotoğraf makinesi ile çok güzel fotoğraflar çekiyordu. Ben her şeyin eğitimle olmasından yanayım belki öğretmen olduğum için. Öğrendiklerini evde ve yaşamı boyunca sürdürebilmesi için Bornova Belediyesi’nin kursuna birlikte yazıldık. Kursa katılan arkadaşlarımızla Pyxes Fotoğraf Kulübünü kurduk. Biz ikimiz de kurucu üyeyiz. Can’a çok şey kattı geziler, eğitimler sayesinde kulüp ilerlemesine büyük katkı sağladı. Pandemi döneminde de yurt dışından da fotoğraf sanatçıları davet edilerek zoom ile eğitimler devam etti.

Can’ın kadrajı çok farklı. Biz bir konuyu bakarken bir sürü şey düşünüyoruz. Can çekip yürüyor. Benim çek dediğimi asla çekmiyor. Kendi süzgecinden geçirmek istiyor. Ama bir bakıyorsunuz çok güzel kareler yakalamış.

"Can’ın markası” dediğiniz göz fotoğrafını nasıl çekti?

Belediyede kursa gittiğimizde hocamız, “Ben hiç böyle bir çocukla çalışmadım. Evde hayvanınız varsa onun fotoğraflarını çeksin, bana getirin, ona göre ilerleyelim” dedi. Can evdeki kuşun, köpeğin fotoğraflarını çekti. Bir baktım kolona sırtını dayamış, makineyi dizine koyup kadrajı çevirmiş, kendini çekiyor. O zamanlar özçekim yoktu. O fotoğrafları götürdüğümüzde, hocamız “Can gerçekten doğuştan sanatçı. Biliyor bu işleri” dedi. Sonra o göz Can’ın markası olarak kaldı. Şimdi tüm fotoğraf sergilerinde başta ya da sonda bu fotoğrafına yer veriyoruz. Can’ın gözünden bakabilmeyi anlatmak için.

Çekim deneyimlerine, Yaşar Üniversitesi’nde İyilik Akademisi kapsamında aldığı eğitimle “Down Sendromlu Bireyler Gözünden İzmir” temalı karma fotoğraf sergisine katılımı ile devam etti.

Doktorlar 7 yıldan fazla yaşamaz diyordu... Bu çocuk uzaydan gelmedi - Resim : 4

Fotoğraflarından para kazanıyor mu?

Kazandı. İlk kişisel sergisini 17 yaşındayken açtı. Sergide, 21 fotoğrafa yer verildi. 21. kromozoma atıfta bulunmak için. 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması durumundan kaynaklanan Down sendromunu ve bu bireylere fırsat tanındığında neler yapabileceklerini vurgulamak istedik. İlk fotoğrafı, sembolik olarak 47 liraya satıldı. 47. kromozom olması nedeniyle. Fotoğraflar birçok sergiye katıldığı için satışlardan iyi bir gelir elde edildi. Tüm geliri Ulusal Down Sendromu Derneği’ne bağışladık. Kendi gibi olan arkadaşları için derneğin projelerinde kullanılması amacıyla bağışlandı.

Eğitim alan herkes fotoğraf sergisi açabilir, ama Can’ın önündeki o unvan nedeniyle bir farklılık ve kıymet var. Herkesin yapamadığı bir şeyler var, ancak biz Can’da yapabildiklerine kanalize olmaya çalıştık.

Fotoğrafçılık hocası Can’ın bizim gibi düz bakmadığını, daha sanatsal baktığını söyledi. Başta Can’a acıyarak bakanlar, şimdi gurur duyuyorlar. Can, İngiltere’den Oliver Hellowel, Amerika’dan Houston Vandergriff ile birlikte dünyanın Down sendromlu profesyonel ilk üç fotoğrafçısından biri oldu.

7 karma sergi, 2 kişisel sergi açtı. 2016 yılında Haldun Dormen ve Asuman Dabak ile başrollerini paylaştığı, engelli bireylerin toplumda yaşadığı sorunları dile getiren Adım Adım Işığa Doğru filminde oynadı. İkinci sergisini de bu filmin galasında açtı. Burada Türkiye’nin birçok yerinden, gezilerden çektiği fotoğraflar vardı. Bir markanın kataloğunda da yer aldı. 16 ülkeden 38 sanatçının katıldığı Mersin Uluslararası Engelsiz Sanat Festivaline, “Fotoğraf Sanatçısı Can Ayan” olarak davet edildi.

Bu kadar sosyal olmasını nasıl sağlıyorsunuz?

Biz korumacılıktan ziyade yapabilirliği ile ön plana çıkarmaya çalıştık. Bu da kendini çok iyi ifade eder yaptı. Rotarack kulübünün Barış ve Savaş temalı fotoğraf yarışmasında ikinci oldu. Ödül törenine ikimizi davet ettiler. Biz, “Yarışmayı o kazandı, coşkuyu tek başına yaşamalı” diyerek yalnız gönderdik. Tören bitince gidip aldık. Konuşma yapmış kendince, ödülünü almış.

Acımıyoruz, sorumlulukları var. Köpek istedi aldık, tüm sorumluluğu üstünde. Onu bir birey olarak görüyoruz.

Doktorlar 7 yıldan fazla yaşamaz diyordu... Bu çocuk uzaydan gelmedi - Resim : 5

Pes etme noktasına geldiğiniz oldu mu?

Bazen diplere indiğim oldu, ama sonra Can’a bakıyorum, ben güçlü olmazsam Can yok. O yaptıklarıyla bana tekrar yaşam enerjisi veriyor. “Yılmak yok. Sen onun kapılarını açmasına vesile olansın” diyorum. Aslında görünen benim ama eşim çok büyük destekçim. Ablası muhteşem bir öğretmen, arkadaş, abla oldu. Ailede ablamın da çok desteği vardır. Can’ı ablama bırakarak küçük tatiller yapıp, moral toplayıp tekrar geldiğimiz çoktur. Can’dan vazgeçmedim. Ben vazgeçer yıkılırsam, hepsi yıkılır.

Doktorlar 7 yıldan fazla yaşamaz diyordu... Bu çocuk uzaydan gelmedi - Resim : 6

Psikolojik destek alıyor musunuz?

Şu anda alıyorum evet. Kendimi toparlıyorum biraz. Tasavvufla ilgileniyorum, o rahatlatıyor. Ara ara bir psikoloğa gidiyorum.

Can olmasaydı, klasik bir emekli öğretmen olacaktım. Ne TEDX’de konuşma yapacaktım ne de bu kadar bilgim olacaktı.

Can’ın yaptıklarıyla tanınıyor olmak benim ödülüm. Benim varoluş amacım Can. Arkadan hala Down sendromlu çocuk doğuyor. Can her yaptığıyla kendinden sonra gelecek kromozom kardeşlerine rol model. Burada benim misyonum da onun kapılarını açmasına yardımcı olmak. O kapıları açtıktan sonra asıl içini dolduran Can.

Defolu diye iade edemeyeceğimize göre. Kanımızdan canımızdan evladımız. Ablası için ne istiyorsak, Can için de aynı şeyleri istiyoruz. Bizi en çok zorlayan, toplumun ötekileştirmesi.

Doktorlar 7 yıldan fazla yaşamaz diyordu... Bu çocuk uzaydan gelmedi - Resim : 7

Can’ın hayalleri var mı?

Evlenmek, bir kızla yemeğe gitmek, ona yüzük almak, yemekte evlenme teklif etmek.

Down sendromlular arasında evlilik var mı?

Hayır, yok. Yurt dışında var ama çiftler eğitiliyor, sosyal devlet onlara iş buluyor, ev tutuyor. Uzmanlar destek veriyor.

Bizde tanısı konmayan, kırsalda olup, biraz halkın ağzıyla söylüyorum “Bu az akıllı, kızımız da öyle gelin bunları birleştirelim” diye evlendirildiğini duyuyorum ama şahsen hiç tanışmadım.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner79