Anadolu Ajansının durumunu haberleştirdiği Suriyeli minik Ahmet, 2017 yılının sonunda Şam'ın kırsal bölgelerinden Doğu Guta'da dünyaya geldi. Ahmet'in doğumundan 15 gün sonra Esed rejimine bağlı güçler, ailenin yaşadığı Doğu Guta'ya saldırı düzenledi. Uçaklarla yapılan bombalı saldırıda Himedan ailesinin oturduğu binanın da isabet alması sonucu küçük çocuk, beyin kanaması geçirdi. Rejimin ablukası nedeniyle Doğu Guta'da doktor ve hastane bulunmadığı için tedavi olamayan Ahmet ile ailesi, 2018 yılının nisan ayında İdlib'e göç etmek zorunda kaldı.
İdlib'te ise uzman doktor ve tıbbı materyal eksikliği nedeniyle Ahmet'in tedavisi yapılamadı. Bir süre ilaç verilen ve fizik tedavi uygulanan küçük çocuk, babası Muhammed Himedan tarafından 2019 yılının sonunda Hatay'a getirildi ancak Himedan'ın eşi ve 5 yaşındaki kızı İdlib'te kaldı. Hatay'a gelmelerinin ardından minik Ahmet, yapılan bazı tetkiklerden sonra İstanbul'a sevk edildi.
Ahmet'in, İstanbul'da ücretsiz başlanan tedavisi ise yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle durdu. Bu süreçte Ahmet'in annesi Beyan Dımaşki ve kız kardeşi Mariya'nın Türkiye'ye gelmesi için sınır bölgesinde aile birleşimi için talepte bulunuldu ancak anne ve kızı, pasaportları olmadığı için Türkiye'ye geçemedi.
Yetkililer aileye yardım için harekete geçti
Anadolu Ajansının, Ahmet'in durumunu ve babasının çağrısını 5 Mayıs'ta haberleştirmesinin ardından İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü yetkilileri harekete geçti.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün girişimleri üzerine İdlib'teki anne Dımaşki ve kızı Mariya'yla irtibat kuruldu. Cilvegözü Sınır Kapısı'nda tamamlanan işlemlerinin ardından anne ve kızı, Türkiye'ye giriş yaptı. Hatay'dan otobüse bindirilen aile, İstanbul'a doğru yola çıktı. Ahmet, 6 aylık ayrılığın ardından Esenler 15 Temmuz Şehitler Otogarı'nda annesi ve kız kardeşine kavuştu. Buluşma sırasında duygusal anlar yaşandı.
"Türk yetkililer çağrımıza hemen cevap verdi"
Ahmet'in annesi Beyan Dımaşki, aile birleşimi için işlemlere başladıklarını ancak koronavirüs nedeniyle bu işlemlerin durdurulduğunu söyledi.
Ahmet'in hikayesinin medyada yer alması üzerine Göç İdaresi Genel Müdürlüğü yetkililerinin kendisine ulaştığını belirten Dımaşki, "Eşimin medyada yaptığı çağrı üzerine Türk yetkililer hemen çağrımıza cevap vererek aile birleşimini sağladı. Çok teşekkür ederim. Yolculuk çok iyi geçti. Türk yetkililer bize çok iyi davrandı. O derece iyiydi ki Türk olmak isterdim. Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan bana bir telefon geldi. 'Artık Türkiye'ye girmek için hazırlıklar tamam. İsminiz var.' dediler. Ben de hemen bir saat içinde geleceğimi söyledim. Benden bir fotoğraf istediler. Geldiğim zaman girişim hızlandırılacaktı, kolaylaştırılacaktı. Çok kolaylaştı gerçekten. Türkiye'ye çok kolay bir şekilde geçtim." diye konuştu.
Oğlunu çok özlediğini dile getiren Dımaşki, "Çok heyecanlıydım, çok özlemiştim. Bu anı 6 aydır bekliyordum. Yolda gelirken saatleri, dakikaları, saniyeleri sayıyordum. Mariya da babasını çok özlüyordu. Çok ağlıyordu. Çok güzel bir duyguydu. Sonra Ahmet'i gördüm. Baktım biraz büyümüş. Hakikaten burada olduğuma inanamıyorum." ifadelerini kullandı.
"Şu an hissettiğim duygular açıklanamaz"
Baba Muhammed Himedan ise eşi ve kızına kavuşmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, bu buluşmada emeği geçen herkese teşekkür etti.
Haberin yayımlanmasından sonra Türk yetkililerin hem ailenin birleşmesi hem de oğlu Ahmet'in durumuyla yakından ilgilendiğini anlatan Himedan, şunları söyledi:
"Özelikle Cilvegözü Sınır Kapısı'nda çok büyük bir ilgi gösterdiler. Reyhanlı'ya kadar aileme eşlik ettiler ve çok iyi davrandılar. Türk Hükümeti'ne çok teşekkür ederim. Çok duygulandım. Şu an çok mutluyum. Bu duyguyu daha önce hiç yaşamamıştım. Aileden uzak ve hasta bir çocuğun varsa çok zor oluyor. Çok değişik bir duygu. O yüzden şu an hissettiğim duygular açıklanamaz. Anadolu Ajansı'na ve Türkiye'ye tekrardan çok teşekkür ederim. Kendimizi ülkemizdeki gibi hissettik."
Minik Ahmet'in kız kardeşi 5 yaşındaki Mariya da bu süreçte babası ve kardeşini çok özlediğini söyledi. Babasıyla ancak telefonda konuşabildiklerini ifade eden Mariya, "Çok şükür Türkiye giriş yapabildik. Türkiye'ye çok teşekkür ederim bu kolaylığı sağladığı için." dedi.