Henüz 3 yaşındayken eğitimi için ailesiyle Sakarya'dan Eskişehir'e taşınan Kayatepe, liseye kadar öğrenimini Anadolu Üniversitesi (AÜ) İşitme Engelli Çocuklar Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezinde (İÇEM) sürdürdü.
Çocukluğunda resim yapmaktan ve çamurla oynamaktan hoşlandığı için seramik eğitimi almak isteyen Kayatepe, AÜ Engelliler Entegre Yüksekokulu Seramik Bölümünü kazandı.
Kayatepe, 5 yıllık öğreniminin ardından bir süre seramik fabrikasında çalıştı. Hayallerini seramik eserlere dönüştürürken işitme engellilerin dünyasını duyanlarla buluşturmayı hedefleyen evli ve bir çocuk annesi Kayatepe, 15 yıl boyunca yapıp evinde biriktirdiği seramik eserlerle eşinin teşvikiyle sergi açtı.
Betül Saide Kayatepe'nin 50 eserinden oluşan ilk kişisel sergisi "Sesleri Görmek", Tarihi Odunpazarı Evleri Bölgesi'ndeki Oda Sanat Galeri'de 9 Ekim'e kadar açık kalacak.
"Seramikle uğraştığımda bütün sıkıntılarımı unutuyorum"
Sessiz dünyasını ve seramik tutkusunu işaret dili tercümanı aracılığıyla AA muhabirine anlatan Kayatepe, Büyükşehir Belediyesindeki görevini sürdürdüğünü, bu süreçte ailesi ve eşinden büyük destek gördüğünü söyledi.
"Kulaklarım duymuyor ama iyi bir gözlemciyim." diyen Kayatepe, şu ifadeleri kullandı:
"En önemlisi el yeteneğidir. İçsel duygumu el becerisiyle esere dönüştürdüm. Stresliyken seramikle uğraştığımda bütün sıkıntılarımı unutuyorum. Ders verirken kendimi daha da geliştirdim. Hayal dünyamı seramik eserlere dönüştürmeye başladım. Şu anda 14 yaşında olan oğlumun saçları küçükken kıvırcıktı. Ona baka baka aklımda kıvırcık ve kabarık saç kaldı. Eserlerimde bulut gibi kıvırcık saçları olan bir objeyi yansıtmaya başladım. Mimar olan eşim de siyah, beyaz ve gri renkleri çok seviyor. Bu renkleri sürekli gördüğümden eserlerimde bunları da kullanıyorum.
Eserlerimi 10-15 yıl biriktirdim. Eşim bunları evde biriktirmemem ve satmam gerektiğini söyledi. Buna karşı çıktım. Daha sonra sergi açıp ismimi duyurmam gerektiğini iletince hoşuma gitti. Çocukken en büyük hayalim sergi açmaktı. İlk kişisel sergimi açtım. Hayalimi gerçekleştirdiğim gün ağladım."
Kayatepe, genellikle figürlü biblolar, farklı büyüklükte anahtarlar, çeşitli desenler bulunan duvar objeleri gibi eserler yaptığını aktardı.
"Sergi, duymayan kulağın gördüklerini insanlara iletiyor"
Oda Sanat Galeri kurucu ortağı Özlem Kanat Örneksoy da aynı zamanda eğitmeni olan Kayatepe'nin ilk sergisine ev sahipliği yapmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Kayatepe'nin hayal dünyasını sergilediklerini ifade eden Örneksoy, "Geçmişten günümüze anlatılagelen masal ve hikayelerden ilham alan, kendini ifade edebilmenin yeni yollarını arayan sanatçı, çamurun masal dünyasındaki izini sürüyor. Figürlerinde kullandığı damalı zeminler ile boyutlar arası geçişin kapılarını açıp bizi işitme engellilerin dünyasına yolculuğa, farklı bir iletişim şekline, sesleri görmeye davet ediyor. İnsanların birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan dillerin artık çalışmadığı bir dünyada yaşıyor gibi hissediyorum." değerlendirmesinde bulundu.