Avrupa Futbol Şampiyonası’nın gürültüsü patırtısı arasında, bir grup işitme engelli gencimizin, Japonya’da dünya şampiyonluğunu ceplerine koyarak, onları hiç kimsenin karşılamadığı havaalanından sessizce geçerek evlerine gittiğini bilen kaç kişi vardır bilemem.
Bu onların aslında ilk başarısı değil. İşitme engelli voleybol takımımız Japonya’da yapılan turnuvada erkeklerde dünya şampiyonluğuna üçüncü kez ulaştı.
Daha önce bir dünya, iki de Avrupa şampiyonluğu bulunan kadın takımımız ise Japonya’da dördüncü oldu.
Her iki takımımız da birkaç gün önce kupaları ve madalyaları ile yurda sessizce döndü. Sessizlikleri işitme engelli oldukları için değildi. Boyunlarında altın madalyaları olmasına rağmen, şatafatlı futbolun gölgesinde kalan ‘kayıp şampiyonlar’ olarak, bir sonraki dünya şampiyonluğuna kadar evlerine çekilme vakitleri gelmişti.
İşitme engelli erkek takımımızın Japonya’da yapılan turnuvadaki final maçında İtalya’yı yenerek şampiyon olması da ayrıca ilk şampiyonluk değildi. Erkek takımının 2010 yılından bu yana engelliler için düzenlenen özel olimpiyatlar da dahil olmak üzere, 3 olimpiyat, 2 dünya ve 1 Avrupa şampiyonluğu daha bulunuyordu. Kadın takımının da daha önceki yıllarda kazanılmış bir dünya iki Avrupa şampiyonluğu vardı.
İşitme engelli voleybol erkek takımı final maçına kadar hiç yenilmeden geldi. Finalde İtalya ile karşılaştı ve rakibini 25-18, 25-13 ve 25-22 biten set sonuçları ile 3-0 yenerek, üçüncü kez dünya şampiyonluğuna ulaştı. Dünya şampiyonluğu unvanını elinde bulunduran işitme engelli kadınlarımızın oluşturduğu takım ise Ukrayna’ya yenilerek, bu şampiyonada dördüncü olabildi.
İşitme engelli erkek voleybol takımı antrenörü Osman Çarkçı ile kadın takımı antrenörü Gülşen Güneş Yılmaz, başarılarını gün geçtikçe artırdıklarını belirterek, “Engelliler federasyonundan ayrılarak voleybol federasyonuna bağlanmalarının kendilerine katkı sağladığını” söylediler.
Takıma oyuncu bulmak için, ülkemizdeki 54 işitme engelli okulunda tarama yaptıklarını ve yetenekli gençleri voleybol sporuna yönlendirdiklerini belirten antrenörler, sporcularla olan iletişim problemini ise yıllardır bir arada oldukları için aştıklarını ve artık bakışlarla bile anlaşabildiklerini ifade ettiler.
Takım kaptanı işitme engelli sporcu Mert Karataş ise İstiklal Marşı’nı şampiyonluk kürsüsünde işaret dili ile söylemelerinin kendilerini duygulandırdığını belirtti ve “Milli formanın hakkını her zaman her yerde en iyi şekilde veriyoruz. Ülkemizi gururlandırıyoruz. Bu gururumuzun daha fazla duyulmasını ve desteklenmesini istiyorum” dedi.