Alemdar ve oğlu Kaan'ın yaşadıkları Türkiye'de otizmli çocukların ve ailelerinin yaşadıklarını bir kez daha ortaya koydu. 16 yaşında özel çocuğu olan Ebru Can, “Doğru eğitimle çocuklar her şeyi öğrenebiliyor. Toplum olarak özel çocuklara bakış, acımanın ötesine geçmiyor" dedi.
İzmir'de 5 yaşındaki otizmli oğlu okula alınmayan Ayça Alemdar'ın sosyal medyadan durumu “Okula kabul edilmeyen çocuk. O kadar kötüsünüz ki, dilerim kötülüğünüzde boğulursunuz” paylaşımıyla duyurarak tepki göstermesinin ardından yetkililer devreye girdi. Kaydı yapılan Bulut Kaan’ın ilk başvuruda okula alınmaması, Türkiye’de otizmli çocuklara yaklaşımda sorunlar yaşandığı bir kez daha ortaya koydu.
'ÖZEL ÇOCUKLARIN SINIFINA COĞRAFYA ÖĞRETMENİ VERİLDİ'
Oğluna otizm teşhisi konulduktan sonra eşinin kabullenemediğini ve evi terk ettiğini söyleyen Alemdar, Kaan'ın dışlanmadan büyümesi için mücadele ettiğini anlattı. Yıllardır oğlunun yaşıtları gibi normal bir sınıfta eğitim alması için çabaladığını belirten Alemdar, “Kaan ilk anaokulunda başladı. Özel çocukların eğitim gördüğü bir sınıftı. Öğretmenleri atanamayan bir coğrafya öğretmeniydi. Özel çocukların sınıfına coğrafya öğretmeni nasıl verilir anlamıyorum. Dolayısıyla çok da faydalı olamadı. Sonra kaynaşma sınıfına verdiler Kaan’ı. Bu sefer de Kaan’ın bu sınıfta olmayacağını, uyum sorunu olduğunu söylediler” diye konuştu.
'KAYNAŞTIRMAYI KİMSE KABUL ETMİYOR'
Şartlarını zorlayarak oğlunu özel bir kreşe yazdırmaya karar verdiğini ama özel kreşin de sorunu çözmediğini söyleyen Alemdar, şunları anlattı: “Özel kreşte de çocuğu akşamın karanlığında sokakta bırakmışlar. Oğlum konuşamadığı için unutmuşlar. Sonra İzmir’de Anadolu Otizm Vakfı’na başladı Kaan. Bu okul ona çok fayda sağladı. Çok ilerledi. Ama normal okulun yerine geçmez. Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) 'Herhangi bir okuldan öğrenci belgesi alıp gelin değerlendirelim' dedi. RAM, özel eğitim alt sınıfına uygun gördü. Kaynaştırmayı kimse kabul etmiyor çünkü. Alt sınıfta 4 otizmli, 2 de öğretmen oluyor. Tüm engelli öğrencileri bir araya toplamışlar. Ben normal öğrencilerle bir olsun istedim. Okullardan biri 'Öğrencim çok' dedi almadı, bir okul da RAM yazı atmasına rağmen 'Atmadı' dedi, almadı. Ben de en son Twitter'da yazdım. Sonra yetkililerden Kaan’ın okula kaydının yapılacağına dair dönüşler oldu.”
'DUYUNCA ÇOCUKLARINI ALIP KAÇIYORLAR'
Alemdar, toplumun otizmliler konusunda çok bilinçsiz olduğunu vurgulayarak, “Sınıflarda istemiyorlar. Parka götürüyorum çocuğu, neden konuşmadığını soruyorlar. Otizmli olduğunu söyleyince çocuklarını alıp kaçıyorlar. Kaan çocuklara saldırsa, dövse anlarım. Ama çocuk sadece oyun oynuyor, neden çocuğunu kaçırıyorsun? Apartmanda sürekli ses yapıyorsunuz kapıyı çarpıyorsunuz diyorlar. İnsanlar inanılmaz bilinçsiz. Herkesin başına gelebilir, kimse bunu düşünmüyor” dedi.
‘İYİ BİR ÖĞRETMENE DENK GELEREK ÇOK ŞEY ÖĞRENDİ’
Kızına 2,5 yaşında hafif metal retardasyon teşhisi konulan Ebru Can da engelli çocukların eğitimle bir seviyeye gelebileceğini söyledi. Öğretmenlerin davranışlarının çocukların gelişiminde önemli olduğunu belirten Can, şunları anlattı: “İlk öğreteniyle sorun yaşadık. Kaynaştırma nedir, haberi yoktu. Dışladı, dans gösterilerinde partner vermedi. Sürekli ‘Alın bunu sınıftan özel eğitime verin’ diye okula çağırırdı. En sonunda dayanamayıp kızımı birinci sınıftayken müdürle konuşarak sınıfta bıraktırdım. Ertesi sene tekrar birinci sınıfa verdim ve melek gibi bir öğretmene denk geldi. Okumayı öğrendi, sayı saymayı öğrendi. Ortaokulda çok sıkıntı yaşamadık arkadaşları sahip çıkıyordu. Öğretmenleri ilgileniyordu. Yani kızım iyi bir öğretmene denk gelerek birçok şeyi öğrendi. Özel çocuklarla eğitim alsaydı daha da körelecekti.”
‘ONLİNE EĞİTİMLER ANLAŞILMAZ GELİYOR’
Eğitim sisteminde engelli çocuklar için destekleyici öğeler olduğunu, fakat uygulamada sıkıntılar yaşandığını söyleyen Can, “Bu konu da yönetmelikler var, her şey belirlenmiş. Hiçbir okul çocuğu almama hakkına sahip değil ama idareciler zaman zaman sıkıntı çıkarabiliyor. Evinize en yakın okula puan, sınav vs. olmadan çocuğunuzu kayıt ettirebilirsiniz. Mevzuatta bu şekilde, ben kayıt konusunda hiçbir sorun yaşamadım bugüne dek. RAM tarafından planlanan BES diye bir program var, Bireysel Eğitim Sistemi. Çocuğa göre bir plan düzenleniyor. Ama ne kadar uygulanabiliyor orası tartışılabilir. Şu an da mesela online eğitimler özel gereksinimi olan çocuklara anlaşılamaz gelebiliyor. Sistem destekliyor, ama uygulama örtüşmüyor” diye konuştu.
‘TOPLUM, ÖZEL ÇOCUĞA SADECE ACIYOR’
Toplumsal olarak özel çocuklara bakış açısında ciddi sıkıntılar olduğunu söyleyen Ebru Can, “Mucize Doktor diye bir dizi var. Otizmli bir doktoru anlatıyor. O dizide karakterin doktorluğunu onaylayanlar olduğu gibi cerrahlığını kabul etmeyen olmayacağına inanan bir güruh da vardı. Toplumda özel çocuklara bakış da böyle. Aslında toplumsal olarak özel çocuklara bakış açımız acımaktan ibaret, o yüzden aşamıyoruz bazı şeyleri” dedi.
