Otistik aktivist Devrim Nesin: Sağlam beden algısı, patriarkanın parçası

Patriarka ve sağlamcılık, bedeni ve kimliği belirleyen, sınır çizen, dışlayan iki büyük sistem. Kadınlar ve LGBTİ+’lar için nasıl ki erkek egemen düzen engeller yaratıyorsa, engelliler için de sağlamcı bakış açısı hayatı erişilemez hâle getiriyor.

Otistik kadınlar ve LGBTİ+’lar, bu iki sistemin kesişiminde hem görünmez kılınıyor hem de varoluşları sürekli sorgulanıyor.

Patriarkayla mücadele ederken sağlamcılıkla da mücadele edilmesi gerektiğini belirten otistik aktivist Devrim Nesin ile engelli kadınlar ve LGBTİ+’lar için 8 Mart’ta alanlarda olmanın neden bir hak olduğunu ve sağlamcılıkla patriarkanın nasıl iç içe geçtiğini konuştuk.

"İnsanların kafasında otizmle ilgili kalıplar var"

Türkiye'de otistik aktivist olma deneyimleriniz neler? Türkiye’deki otistikler nasıl sorunlarla karşı karşıya kalıyor?

Otizm görünmez bir engel olduğu için insanlara “öyle gözükmüyorsun” gibi yorumlar yapmak çok yaygın. İnsanların kafasında otizmle ilgili belirli kalıplar var. Mesela genellikle "beyaz erkek çocuğu" üzerinden tanımlanıyor. Bu algı, işçi sınıfından ya da farklı kimliklere sahip bireylerin otistik olamayacağı gibi bir yanlış düşünceyi besliyor.

Kadınlar ve lubunyalar da tanı almak da çok zorlanıyor. Ben de kendi tanımı alana kadar uzun bir süreç geçirdim.

"Kendimizi dinlememiz engelleniyor"

Kadın ve LGBTİ+ otistiklerin yaşadığı zorlukları biraz daha açabilir misiniz?

Kadın ve lubunya otistikler için çevresel faktörler, sosyalleşme dinamikleri ve profesyonel destek bulma süreçleri erkek atanmış bireylerden çok daha farklı işliyor. Öncelikle otistiklerin hayatta kalabilmek için geliştirdiği "maskeleme" dediğimiz bir durum var. Kız çocukları ve lubunyalar, toplumda kabul görmek adına bu beceriyi çok küçük yaşlarda öğrenmek zorunda kalıyor. Ama bunun bir sonucu olarak hem çevremizdeki insanların hem de kendimizin ihtiyaçlarını fark edemiyoruz.

Zamanla, gerçekten içtenlikle "Neye ihtiyacın var?" diye sorulduğunda bile cevap vermek zor hale geliyor. Çünkü yıllarca kendimizi dinlememiz engellenmiş oluyor.

"Alanlar yalnızca olmak istediğim yer değil, ihtiyacım"

8 Mart’a giderken neler hissediyorsun? 8 Mart ve otizm aktivizmi senin için nasıl kesişiyor?

Bugün 8 Mart. Eylemler ve gece yürüyüşü düzenleniyor. Ben yıllardır katılmayı çok istiyorum. Birkaç yıl önce Ankara’dayken bir kez katılabilmiştim, o da ancak çevre desteğiyle. Şu an 8 Mart’ta orada bulunmak istiyorum ama nasıl gideceğimi, kimden destek alabileceğimi bile bilmiyorum.

Bu alanlar yalnızca olmak istediğim yerler değil, aynı zamanda ihtiyaç duyduğum yerler. Feminist hareket içinde dayanışma ağları örülüyor ve bu dayanışmanın parçası olmak büyük bir güç veriyor. Ama işte, erişim meselesi burada da devreye giriyor.

"Patriarkayla birlikte sağlamcılıkla da mücadele edilmeli"

Engelli ve kadın mücadelesine dair ne söylemek istersiniz?

Feminist mücadele içinde unutulduğumuzu düşünüyorum. "Önceliğimiz o mu?" gibi bir tartışmaya denk gelmedim ama engelliler feminist hareket içinde hep ikinci planda kalıyor gibi hissediyorum.

Örneğin, sosyal medyada erişilebilirlik konusunda basit adımlar bile çok az atılıyor. Twitter'da "alt metin ekleme" özelliği var, körler bunu sıkça gündeme getiriyor ama feminist hesapların bile bunu ne kadar az kullandığını görüyoruz.

Feminist hareketin zaten sınıf bilincine, kimlik mücadelelerine önem veren bir yapı olması nedeniyle engellilik mücadelesine de daha fazla alan açması gerektiğini düşünüyorum. Engelliler en büyük azınlık gruplarından biri ama yine de pek görünür değiliz.

Sağlam beden algısı da aslında patriarkanın bir parçası. Erkek bedeni, "güçlü" beden olarak kabul ediliyor ve bütün sistem buna göre şekilleniyor. Bu yüzden patriarkayla mücadele ederken sağlamcılıkla da mücadele etmek gerektiğini düşünüyorum.

(AD)

Haber Yeri

İstanbul

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner79