Kübra Denizci Keskin, Bursa'da doğar; kendisinden dört yaş küçük bir kardeşi var. Keyifli bir çocukluk hayatı geçirir. Fakat hayatı 16 yaşında değişir. Yüksekten düşme sonrasında omurilik zedelenmesi geçirir ve boynu kırılır. İlk yaralanmanın ardından kollarını bile zor kullandığı süreç ve ardından fizik tedavi süreci başlar. Bir buçuk yıl fizik tedaviyle alakalı en önemli hastanelerden olan Ankara GATA'da tedavi görür. Aynı zamanda Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tedavi olur. Kök hücre ameliyatları ve birçok farklı tedavi yöntemleriyle kollarını kullanabilir hale gelir. Sonra tekerlekli sandalye kullanmaya başlar. Kimilerinin önemini fark etmediği o iki teker, Kübra Denizci'ye yeni bir yol açar. Hem de ne yol... İçinde ralli yarışları, motor sporlarında dünyada tanınırlık ve elbette FIA olarak bilinen Dünya Otomobil Federasyonu'nda Engelliler Komisyonu'da seçilmek. Kübra Denizci bu arada iki üniversite bitirip, klinik psikolog olur. Şu an pek çok danışanına yeni ufuklar açıyor. Evlendiğini de kendi anlatsın size...
- Bize Kübra Denizci'yi anlatır msın?
- 16 yaşında hayata yeniden başladım. Mücadelemi bırakmadım. Hem mental hem de fiziki olarak kendimi yeni hayatıma adapte etmeye çalıştım. O dönemde lise öğrencisiydim. Liseyi açık liseden bitirdim ve üniversite sınavına hazırlandım. Bu benim için hayatımdaki bir kırılma noktası aslında. Uludağ Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler bölümünü kazandım ve aynı dönemde Mudanya Belediyesi'nde çalışma fırsatı yakaladım. Üniversite hayatım devam etti. Bu sırada 19 yaşındaydım. Şu an 36 yaşıma geldim, Osmangazi Belediyesi'nde 12 yıldır belediye meclisinde görev yapıyorum. Aynı zamanda Bilgi Üniversitesi'nde İşletme yüksek lisansı, MBA yaptım.
Daha sonra da psikoloji eğitimi ve klinik psikolog olma yolculuğum var.
- Affınıza sığınarak, ayaklarınızı kullanamazken ralli yapmak aklınıza nereden geldi?
- Küçükken adrenalin seven bir çocuktum. Annemler yerimde durmadığımı söylerler. O kadar hareketli biriyken tekerlekli sandalye kullanmaya başladığınızda hayatınızda çok büyük bir farklılık yaşıyorsunuz. O yüzden adrenalin açısından ralli hep ilgi alanım oldu. Yarışları izlerdim, ailemizde eski bir ralli pilotu vardı, babamla yarışlara giderdik. Ahmet Burkay bir rahatsızlıktan dolayı şu an rahmetli oldu. Kendisi çok eski ralli pilotlarından biridir. O benim hep idolümdü. Sonrasında araştırmaya başladım. İlk önce federasyona başvurdum. Ardından Dünya Otomobil Federasyonu'na başvurdum
ONU TANIYANA KADAR EVLENMEYİ DÜŞÜNMÜYORDUM
Ahmet'in benimle pistte tanıştıktan sonra bana ulaşmaya çalışması, bana yazması ve bu süreçte yanımda olacağını söylemesiyle kendiliğinden oluşan bir sinerji oluştu. Normalde birazcık bu konulara kapalı bir insandım. Sonuçta engel durumum olduğu için çok evlenmeyi düşünmüyordum. Ama Ahmet ile birlikte zihnimden duygusal engelleri kaldırdım. Sonuçta herkesin hayatında farklı engeller var. Kimisinde fiziksel, kimisinde maddi, kimisinde başka konularla ilgili... Önemli olan iki insanın birbirini sevip hayatta bir şeyler yapabilme motivasyonunun olması... Biz ikimiz birlikte bir şeyleri başarabiliriz, buna inandık ve birlikte yarıştık. Onun da hayallerini gerçekleştirdik. Kendisi Türkiye'de Tırmanma Şampiyonu oldu, rallide yarıştı. Bu çok güzel bir şey. Başarılarımızı, kupalarımızı birlikte kaldırdık.
EVLİLİK TEKLİFİM UNUTULMAZ OLMALIYDI
AHMET KESKİN: Körfez Yarış Pisti'nde araba test etmeye gelmişti, orada yardımcı olmuştum. Onun arabaya binebileceğini ve otomobil kullanabileceğini ilk başta anlamadım. Onun o heyecanı, yüzündeki ifade... Yağmurlu bir gündü ona rağmen arabaya bindi ve bir şeyler yapmaya çalıştı. Heyecanı hoşuma gitmişti. Evlenme kararını vermeden önce ailemle paylaştım. Bu birçok insana zor gelebilir. Neden, bilmediğiniz bir durumla karşılaşıyorsunuz ve her şey sizin için çok yeni olacak. İlk önce tabii çok fazla düşünüp tarttım. Sonuçta bir insanın hayatına giriyorsunuz ve oraya girdiğiniz zaman kararlı olmanız gerekiyor. Bunun muhakemesini çok fazlaca yaptım; ailemle de yaptım, arkadaşlarımla da yaptım. En sonunda biz 'Kübra ile her şeyi başarabiliriz' deyip evlenme kararı aldık. Evlenme teklifini biraz geç yaptım çünkü ben gerçekten unutulmaz bir şey olsun istiyordum. Ailesinin ve arkadaşlarının da orada olmasını istiyordum. Bu bir yarışta olabilirdi. O da Bursa rallisine denk geldi. Bursa'da bütün arkadaşları ve ailesinin olması da çok kolaydı. Birlikte start alıyorduk. Bence en güzeli oldu. Bizim için unutulmaz bir andı.
İNSANLARIN SİZE İNANMASI ÇOK ÖNEMLİ
Hayatımda çok önemli bir kişi var: Hatice Tulum. Kendisi Hypco'nun CEO'su. Ona hikayemi anlattım. 'Dünyada ralli branşında bir ilki gerçekleştirmek için destek istiyorum' dedim. Kendisi her yarışıma geldi ve benim ana sponsorum oldu. Bunun niye altını çiziyorum, başarılar gelince sponsor bulmak kolaydır. Ama onlar bana daha hiçbir başarım yokken inandı. Takımımın ismi de Hypco Neo Motorspor oldu. 2024 yılında Türkiye Ralli Şampiyonası'nda yarışmaya başladım. Bu sene şu an kendi kategorimde liderim.
RALLİDE HERKES EŞİT
Motor sporlarında bir engelli kategorisi yok. İnsanlar bazen bunun paralimpik bir spor olduğunu ve benim engellilerle yarıştığımı zannediyor ama ben engellilerle yarışmıyorum. Kadın erkek hepimiz aynı şartlar altında yarışıyoruz. Aynı zamanda ben arabayı elden kullanıyorum. Bunun da altını çizmek isterim. Benim direksiyonumun üzerinde gaz var. Yanında joystick ile kullandığım debriyaj ve fren sistemi var. İnsanların dört uzvuyla yaptığı şeyi ben iki uzvumla yapmaya çalışıyorum.
ROMA'DA BÜYÜK GURUR YAŞADIM
Ben Roma'da start aldığımda Dünya Otomobil Federasyonu (FIA) beni dünyaya duyurdu. Bir engelli kadın pilot dünyada ilk defa FIA'nın resmi bir rallisinde yarıştı diye. Bu benim için çok büyük bir gurur. Bunu gören herkes engelli bir bireyin neler yapabileceğini gördü ki Avrupa Ralli Şampiyonası gibi büyük bir şampiyonada!
ŞARTLAR EŞİTLENİRSE ENGELLİ HER ŞEYİ YAPAR
Benimle benzer süreçlerden geçen insanlara destek olabilirim diye düşündüm. 10 yıl sonra tekrar üniversite sınavına girdim. Üsküdar Üniversitesi psikolojiyi kazandım. Sonra orada Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını da tamamladım. Şu an klinik psikoloğum. Şartları eşitleyince engelliler her şeyi yapabilirler. İnsanlar bizi görmeli ve engelleri fark edip onları kaldırmalı.