Dünya genelinde yaklaşık 1 milyar insanın, önlenebilecek veya henüz çözülmemiş bir görme bozukluğu bulunduğu bildirildi.
AA muhabirinin, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünden edindiği bilgiye göre, önlenebilir körlük ve görme kusurları konusunda dikkati çekmek için her yıl ekim ayının ikinci perşembe günü, "Dünya Görme Günü" kapsamında farkındalık programları düzenleniyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kaynaklarınca, küresel olarak 1 milyar insanın, önlenebilecek veya henüz çözülmemiş bir görme bozukluğu bulunuyor.
Bu kişilerin 123,7 milyonu kırma kusuru, 65,2 milyonu katarakt, 6,9 milyonu glokom, 4,2 milyonu korneal opasiteler, 3 milyonu diyabetik retinopati, 2 milyonu trahom ve 826 milyonu yaşlılığın neden olduğu yakın görme bozukluğu nedeniyle orta veya şiddetli görme bozukluğu veya körlüğü olanları kapsıyor.
Nüfus artışı ve yaşlanmanın daha fazla insanın görme bozukluğu olma riskini artırması öngörülüyor.
Engelli nüfusa ilişkin veri ihtiyacını gidermek için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca oluşturulan Ulusal Engelli Veri Sistemi'nde kayıtlı ve hayatta olan engelli sayısı 1 milyon 422 bin 159'u erkek, 1 milyon 107 bin 542'si kadın olmak üzere 2 milyon 529 bin 701 olarak belirtiliyor. Ağır engeli olan kişi sayısı ise 778 bin 528 olarak gösteriliyor. Bunların yüzde 11,1'ini görme engelliler oluşturuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2008'den itibaren bireylerin genel sağlık durumunun ortaya çıkarılması ve kalkınma göstergeleri içerisinde önemli bir paya sahip olan sağlık göstergesine yönelik bilgilerin elde edilmesi amacıyla gerçekleştirilen Sağlık Araştırması kapsamında ise 2016'da 15 yaş üzeri nüfusta görme sorunu olan birey oranı yüzde 6,9 olarak belirtiliyor.
"Çocukluk çağında göz ve görme taraması programları yürütülüyor"
Yaşam boyu göz rahatsızlıkları ve görme bozukluğu ile ilişkili tüm ihtiyaçları karşılamak için sağlığın teşviki, önlenmesi, tedavisi ve rehabilitasyonu için etkili müdahaleler yapılıyor. Çocuklarda sık görülen görme kusurlarına yönelik tarama çalışmaları da bu programlar içinde yer alıyor.
Türkiye'de çocukluk çağında göz ve görme taraması programları yürütülüyor. Bu kapsamda görmenin normal gelişimini engelleyecek risk etmenlerini saptamak ve yetersiz görmesi olan bebek ve çocukları erken dönemde tanımak için tarama yapılıyor.
Çocuklarda yapılacak görme taramaları ile tanınabilen hastalıkların başında, şaşılık, kırma kusurları, katarakt ya da göz tembelliği geliyor.
Görmenin normal gelişimini engelleyecek risk etmenlerini saptamak ve yetersiz görmesi olan olguları erken dönemde tanımak, tedavi etmek için uygulanan Görme Taraması Programı, 0-3 ay bebekler, 36-48 aylık çocuklarda ve ilkokul 1. sınıflarda yapılıyor.
Taramalar, aile hekimlerince aile sağlığı merkezlerinde ücretsiz olarak yapılıyor. Aile hekimlerinin gerekli gördüğü durumlarda bebek ve çocuklar göz hastalıkları uzmanlarına sevk ediliyor. Taramalar, 0-3 aylık bebeklere göz muayenesi ve Kırmızı Refle Testi, 36-48 aylık çocuklarla okul çağı çocuklara ise göz muayenesi, Kırmızı Refle Testi ve Lea Sembol Testi ile yapılıyor.
Görme bozukluğu şüphesi olan bebek/çocuklar, göz hastalıkları uzmanının olduğu bir üst merkeze sevk edilerek ileri testler gerçekleştiriliyor.